19 Mart 2009 Perşembe

Uzaktan Kumanda Kazaları

Yıl 2027’ydi; kısa mesaj olayı bir çok aşkı bitirmiş, bir çok yuvayı dağıtmıştı. Mutluluk sim kartların ardında kalmış gibiydi. Bir keresinde “Mektup daha mı iyiydi baba” diye sormuştu, oğlum Tükenmez. Daha iyi değildi belki ama, belki de daha iyiydi. “Sen uğraşma bu işlerle, önündeki hapları bitir” dediğimde kendimi boşlukta hissetmiştim. 1998 yılında hediye edilen dolma kalemimi çıkardım dijital sandıktan. Mis gibi ağaç kokan dosya kağıdı da yoktu artık. Dijital dosya kağıdına yazmaya uğraştım ama sonuçta kağıdı s.ktim. Avuç içimdeki çizgileri dolma kalemle çizirtmeye başladım ben de. Gözlerim dolmuştu. O sırada bir kısa mesaj geldi. Telefonu alıp camdan fırlatmayı düşündüm önce. Sonra güldüm kendi kendime... Neyi fırlatıyordum ki, beyne yerleştirilen çipler telefon vazifesi görüyordu artık. Şifreyi söyleyip mesajı dinledim, şöyleydi: “Tükenir abi, biz dünkü karılarla, yeni açılan kuru fasulye-pilavcıya gidiyoruz, istersen gel”. İşte bu mesajı karım Kontrtükenir görse, beni anında terk ederdi. Tedbirli davrandım. Bir daha şifreyi girip, mesajı bizim evin geri dönüşüm kutusuna gönderdim. Geri dönüşüm kutusunu da, dijital kapıcının dijital konteynırına boşalttım. Gitmemiş, karımı aldatmamış, yuvamı riske atmamıştım ama gitmediğim için yine mutsuzdum. Vazgeçtim. Hemen şifreyi yazıp kapıcının konteynırına girdim. Mesaj hala oradaydı, komple silinmemişti. Hemen geri aldım. O sırada sisteme giren kapıcı “abi napıyon sen yaa” diye mesaj attı. “S.ktir lan” dedim, ve hemen engelledim davarı. Sonra “OK, geliyorum” diye cevaplayıp evden çıktım. Kuru fasulye - pilavcıda güldük eğlendik. Felekten bir gece çaldık, sonra da karıları götürüp s.ktik. Aradan 3 gün geçmişti, baş ağrılarıyla uyandım bir sabah. Nedir bu ağrı falan derken, Kontrtükenir’in benim çipi karıştırdığını fark ettim. “OK, geliyorum” mesajını görmüştü. “Nereye gittin sen o gün” diye sordu. “Azot almaya” diye cevap verdim. “Yalan söyleme, bu mesajın uzantıları, Diji-Fasulye diye bir yere kadar gidiyor” dedi. Tedbirsiz davranmış, giden kutusunu boşaltmamıştım. “Ha, olabilir, o gün fasulye de yedim galiba” dedim. Bir şeyler sezmiş, tatmin olmamıştı. Sim Kart Bakanlığından benim o gün Diji-Fasulyeci’de neler yaptığımı gösteren görüntüleri istedi. Ertesi gün, görüntüleri Kontrtükenir’le beraber izliyorduk. Masanın üstünde, suratım alkolden kızarmış bi şekilde, karının gö.ünü avuçladığım görüntü olayın son noktasıydı. Ve işte benim evliliğim de bu şekilde bitti. Ama pişman değilim, karılar çok iyiydi, hahahahahaha......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder