27 Mart 2009 Cuma

Kan Beynimde

Bir buçuk parça tabak takimini Bosver Gazetesinden bi an önce kapmak için sabahladigim Boksuyu Iskembecisinden firladim. Kuyruga girdigimde dördüncüydüm. Daha sonra arkama dönüp ‘bugün alti parça dagitilacak yedinci dahil gerisi beklemesin’ der demez arkadan ‘sanane lan sülalesini dölle besledigimin pustu’ diye bir anirma duydum. Sinerek besinciye yanastim. Hemen cebimden simit ve iki gün önceki mahalle dügününden kalan akide sekerini çikarip besinciye verip arkaya dogru paylastirmasini rica ettim. Bu sirada besincinin omzunun üstünden baktigimda yedinciyle göz göze geldim. Ayni anda altincinin simitin içine akideleri döseyip ayranla beraber abandigini farkettim. Birden mahallenin midye dolmacisi Moralkan’in yedinciyle konustugunu gördüm. Islik çalip dolmaciyi çagirdim. Bana hayatimin kaydigini artik üssünden firlatildiktan bir kaç saniye sonra patlayip milyon parçaya bölünüp Atlas okyanusunun karanlik ve soguk sularina gömülen bir mekikten farksiz durumda oldugumu söyledi. Bir anda götümden soguk terler bosaldi. Herseye ragmen sira bana gelmisti. Bir buçuk parça %100 Etiopya mali olan Özetiopya tabaklarimi yakin arkadasim gazete promosyonu uzmani bayii Tirajberk’in elinden kaptigim gibi yarinki promosyon olan Selalenin Suha Dönüsü ve Hz.Merhem bil Pratik’in eseri olan 1.843.999 derste Namaz ve Sehadet adli esere kavusmak için sabahlamak üzere bayii’yi cepheden gören Kadifeciler Birligi Hanina kostum. Beni gören I.T.Ü matematik mühendisligi eski rektörü günümüzün ileri tarti uzmani Ezo Tarhana ‘tart tart tart,degil elmali tart,tarti var’ dedi. Kabul edip bu teknoloji harikasi tartiya çikinca dijital ekrandan yedincinin deli gibi Hana girip ‘nerede o promosyon çömezi’ diye naralar attigini gördüm .Kaçmak için hareketlendigimde Ezo alete ‘kalsin’ komutunu verdi ve ben kendimi ayaklarim tartiya yapismis,basim ayak bas parmagima degen sekilde diger erkeklerin hayvani makatsal içgüdülerini had safhaya çikaracak pozisyonda domalmis olarak buldum. Birden Ezo tartiya ‘eve’ komutunu verdi ve tartidan tekerlekler çikip beni kuytu bir köseye çekti. Bir süre sonra Ezo gelerek tartiya ‘senfonik tras’ komutunu verdi.Bu laftan sonra ruhumun bedenimden bir süre ayrilip geri döndügünü hissettim. Birden Hindularin elle ameliyat denedikleri insanlarin çigliklari esliginde vapur sirenine benzeyen bir müzik çalmaya basladi. Daha sonra tartidan çikan oldukça iri bir ustura Ezo’nun sürdügü kremlerle makat bölgemi trasa basladi. Ezo da götümü en iyi gören yere oturup sigara içerek insanlarin kabus gördüklerinde çikardigi gibi garip sesler çikariyordu. Bana ‘götün dallanmis budaklanmis ama mahzende kizilcik sopasiyla terbiye edilebilir’ dedi. Ve ‘mahzen’ komutunu verdi. Tarti mahzene girerek beni, benimle ayni pozisyonda duran götü trasli kurbanlarinin yanina götürdü. Kurbanlar hep bir agizdan, büyük bir disiplin ve armoni içinde ‘TART TART TART DEGIL ELMALI TART TARTI VAR’ dediler. Ezo tartilari yöneten manyetik panelin yanina giderek salteri indirdi. Bende diger kurbanlarla birlikte uykuya daldim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder