27 Mart 2009 Cuma

Roşşşşşşş

Yapabileceklerimi gerçeklestirmek için o gün kendimde gereken azmi buldum. Nota defterimi çikardim ve son sarkimin melodisini flütümle icra ettim. O sirada sokaktan geçmekte olan gazinocular krali Gazi Sahsuvaroglu evime geldi. Ben kahve ikram etmek için mutfaga giderken adamlari hoyratça bileklerimi büküp narin ruhumu hiçe sayarak beni mercedes 500 sec full otomatik 4 kapi arabalarina tikip bilinmeyen bir yöne dogru yöneldiler. ‘Gazi bey lütfen’ dedim. ‘Seni star yapacagim en büyük emelim buydu’ dedi ve Kahir Mektubunu okumami emretti. ‘zevkle sevgili Gazi’ diyerek:
"Cihan-i sardi saadetin tevercü-hü
Ulvi bir ruya bu efaül-ü"
misralarini okudum. Gazinin gözlerinden iki damla yas indi. ‘Ne oluyorsunuz kuzum?’ dedigim anda Gazi Bey’in kalas gibi elinden çikan talihsiz sille bir daha sarki söyleyemememe sebep olacak bir kazanin baslangiciydi. Gazi beyefendi tek aski olan ve serseri bir roket atar mermisinin isabeti neticesi ile yasama veda eden biricik Nihalcigini hatirlatan bu sarkida hassas sinir sisteminin bozulmasi sonucu bana vurmustu. Gazi’nin malikanesine geldigimde ses tellerim bütün islevini yitirmisti. Üstüne birde bahçedeki daha önceden ölmesi için igne verildigini tahmin ettigim ve bes kalin zinciri koparip hiç bir köpekten duymadigim sesleri çikaran garip mahlugun saldirisina maruz kaliyordum ki; mahluk, Gazinin ‘roossss’ sesiyle aniden durup anani dolma yapicam der gibi gözlerimin içine baktiktan sonra kendisi için özel olarak hazirlanmis üç kuzuyu önümde yedi ve yuvasina döndü. Gazi’nin yaninda kendimi emniyette hissetmistim. Daha sonra Gazi beyefendiye küçüklügünden beri dadilik yapan Haci Baci bana 47çesit ot ve 13 agaçtan alinmis yaprak ve ayrica 7 bülbül dilinden özenle hazirladigi iksiri verdi. Hala sesim çikmiyordu fakat artik çok hizli kosuyordum. Bir sabah erken kalkip kumsalda degerli tas aramaya çiktigimda adinin Rifki oldugunu ögrendigim iti kumsalda orkinos yerken gördüm. Görür görmez yönümü degistirdim fakat kokumu alan Rifki kumlari birbirine katarak ve denizi tasirarak, ayrica kumsalda duran kabinleri ve sandallari parçalayarak bana yöneldi. Tam o sirada malikanenin balkonundan bizi seyretmekte olan sevgili Gazi megafonla roossss dedi. Yaratik fren yapmasina ragmen hizini alamadi ve Gazinin kotrasina bindirerek kotranin infilak etmesine sebep oldu. Gazi siklemedi ve megafonla ‘Kimiz, kahvaltin hazir’ diye bütün sahili inletti. O sirada Koldas adli bahçesinde bir ayi besleyen komsumuz Gazinin sesinden rahatsiz olarak Firat adli ayisini saldi. Çildirmis ayi malikaneyi yiktiktan sonra önce Gaziye tecavüz edip öldürdü daha sonra Rifki'yi yiyip Koldasin ona ögrettigi "bu is burda biter" adli çalismayi söyleyerek gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder