
Oturup düsünmeye basladim. Çok derin düsüncelere daldigim anda imamin sesiyle irkildim. Gidip kendime bir duble cinfiz koydum. Imam bagirdikça ben fondip yaptim. O sirada serefeden beni seyretmekte olan imam parmagiyla anami kast eden hareketler yapti. Ben de ona haç isareti yaptim çünkü küfürsüz tezahürata inanan bir yapiya sahiptim. Ezani bitiren imam bütün ahaliye ‘Isa Meryemoglu adli kisi dinsiz Allahsizdir’ diye hoparlörle haykirdi. Hemen içeri girip dedemden kalan yesil takkeyi kafama geçirdim ve koltuga oturup hurma yemeye basladim. Aradan çok az bir zaman geçmisti ki asagidan mahalle halkinin ‘Allahsiz disari’ sesleri gelmeye basladi. ‘Bismillahirrahmanirrahim’ diyerek balkon kapisini açtim ve yesil tespihimi sallayarak ‘Allahin inayeti üzerinize olsun eyy aziz din kardeslerim’ diye haykirdim ve ‘buraya kadar niye zahmet ettiniz cuma namazinda görüsebilirdik’ dedim. Tam durumu kurtariyordum ki imam hoparlörle ‘Seytan bu evini arayalim’ dedi. ‘Arkadaslar sakin olursaniz yarim saat sonra gerekli açiklamayi Neco’nun kahvede yapicam’ deyip ortaligi sakinlestirdim ahali ugultular çikararak uzaklasti. Fakat uzaklasmayip bana aval aval bakmaya devam eden köfteci Haci Hasmet'in oglu Bakraç ‘Seytan, Seytan’ diye bagirmaya basladi. Kafasinin ortasina yumurtayi yiyince aglayarak yere yatti. Ben de milletin duyabilecegi sekilde bildigim bütün arapça sözleri kullanarak pencereyi usulca kapattim. Seytan oldugum yine anlasilmisti baska bir insan kiliginda yeniden gelmek üzere dünyadan ayrildim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder